Çocuklarla Şiddetsiz İletişim Dili: İstekleri Dile GetirmekBugün size öğretmenliğimin
ilk yıllarından beri öğrencilerimle iletişimde kullandığım yöntemlerden
birinden bahsedeceğim: İstekleri dile getirmek. Bir öğretmenin öğrencileriyle
iletişimi bazen bir annenin çocuğuyla iletişimine çok benzer. Yine de
örnekleri öğrenci-öğretmen diyalogu olarak değil, anne-çocuk diyalogu
olarak vereceğim.
Yaşam içerisinde iletişimimizin sağlıklı yürümesinde, ihtiyaçlarımızı
birbirimize doğru bir şekilde ifade etmek önemli bir yer tutar. Bu noktada,
iletişim halinde olduğumuz birey çocuğumuz ise işler daha da karmaşıklaşabilir.
Biz onun ihtiyaçlarını ve isteklerini algılamak için radarlarımızı sonuna
kadar açmaya çalışırız. Ancak önemli olan, ihtiyaçların ve isteklerin
karşılıklı olarak doğru ifade edilmesidir. Aksi takdirde, hem birbirimizi
anlamamaktan yakınıp dururuz, hem de çatışmalar ortaya çıkar.
Peki, isteklerimizi nasıl dile getirelim de çocuğumuza ihtiyaçlarımızı
ve beklentilerimizi tam olarak anlatabilelim? 1. Pozitif Eylem Dilini KullanmakÇocuğunuzdan bir şey isterken pozitif bir dil kullanın. Örneğin çocuğumuza "Odanı (salonu, masanı ...) dağıtma" demek yerine "Odanı (salonu, masanı ...) toplu tutmanı öneririm. Sonra toplarken az zaman harcarsın" gibi olumlu ifadeler kullanın. Ayrıca isteklerimizi açık, olumlu, somut eylem diliyle belirtmemiz, gerçekte ne istediğimizi de ortaya koyar. Mesela; kitap okumasını istediğimiz çocuğumuza sürekli olarak tabletiyle oynadığı için kızmamız hiçbir işe yaramaz. Hem olumsuz dil kullanmış, hem de isteğinizi açıkça dile getirmemiş oluruz. 2. Bilinçli Olarak İstemek / Rica EtmekÇoğu zaman karşımızdakinden
ne istediğimizi tam olarak kendimiz de bilmediğimiz için, taleplerimizi
bilinçli olarak ifade etmek yerine başka duygularla belirtiriz. Örneğin
diyelim ki okuldan gelen çocuğunuzun o gün okulda olanları anlatmasını
bekliyorsunuz, ama o gelir gelmez masaya oturup kurabiye yemeye başlıyor.
Siz de buna kızıyorsunuz ve ellerini yıkamadan için sofraya oturduğu
için onu azarlıyorsunuz. Oysa ki o an derin bir nefes alıp sizi asıl
üzen noktaya odaklanmayı başarabilirseniz; "Bugün okulda neler oldu
çok merak ediyorum, ellerini yıkadıktan sonra kurabiyelerini yerken
bana anlatır mısın?" diye sormak aklınıza gelebilir.
Bazen de yalnızca duygularımızı ifade ederiz. Ancak çocuğumuz ifade
ettiğimiz duyguyu oluşturan talebimizi anlamayabilir.
Mesela şöyle bir konuşma düşünelim: 3. Yansıtma İstemekGönderdiğiniz mesajla
alınan mesajın aynı olduğunu anlamak için, çocuğunuzdan mesajı size
yansıtmasını isteyin. Böylece çocuğunuzun sizin söylediğinizden ne anladığını
tespit edebilir ve yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmış olursunuz.
"Beni dinlemiyorsun", "Ben öyle dememiştim" gibi iletişimi tamamen engelleyecek
diyalog başlangıçları da engellenmiş olur. 4. Dürüstlük İstemekİletişim süreci isteğimizi
karşımızdakine iletmemizle tamamlanmaz. Biz isteği belirtiriz belirtmesine,
ama acaba karşımızdaki bu isteğimiz hakkında ne düşünüyor, yerine getirmeye
istekli mi; işte bu soruların cevapları iletişim sürecinin devamını
sağlar.
Çocuğunuz odasını toplamasını istediğinizde odasını toplamak istiyor
mu ya da ödev yapmasını istediğinizde ödev yapmaya hazır mı bilmeniz
gerekir. Ama bunu dışarıdan bakarak anlayamazsınız. Bu nedenle, isteklerinizi
dile getirdikten sonra çocuğunuzdan talebinizle ilgili dürüstlük isteyin.
Yani odasını toplayıp toplamayacağını, ödevlerini yapıp yapmayacağını
sorun. Cevabıyla ilgili sebepleri dinleyin.
Mesela; Anne: Senden bir daha yardım istemeyeceğim. Televizyonun başından kalkıp
2 dakika gelemedin. Yazan: Zeynep Sertkaya, Hayata Dair Kadınlar Kulübü
Bunlar
da ilginizi çekebilir
|