Grafik Saati Yazarlarından
Dali ve ölümsüz aşkı; İlker Berk'in yazısı
|
Resim yapmaya ilk başladığım yıllarda, belki de "bakın ben resim yapıyorum, beni fark edin" dediğim zamanlarda 14 yaşındaydım.
Salvador Dali’nin resimlerini kocaman Ansiklopedilerden incelemiş ve büyülenmiştim. Fakat bir kusuru vardı bu resimlerin 'KUSURSUZLUK'.
Dali'nin resimlerinin en büyük kusuru buydu işte, fazla mükemmeliyetçiydi. Sanki o resimler şunu diyordu:
"Masanın dört ayaklı olduğunu; gerek yerçekimi kanunlarına göre gerekse perspektif kurallarına göre nerede bulunduğunu biliyorum." |
...Ve bana Dali'nin söyle dediğini duyar gibi olurdum.
"Evet elbette hangi objenin nerede olduğunu çok iyi biliyorum. Ama ben o objeleri sizin gerçeklerinize göre değil kendi düşüncelerime göre resmediyorum. Yani sizin rüyalarınızda yapıp (gerçek hayatta hayal bile edemediğiniz şeyleri (***) ben sanatımla ifade ediyorum. Belki de iyi bir şairin şiiriyle yaptığını, resimlerimle yapıyorum." |
Onun
resimlerdeki objeler çok itinalı çizilmişti ve bu o dönemimde beni
rahatsız etmişti. ama elbette hepsi o kadar değil...
(+) Bir süre sonra onun “Ben deha mıyım?” ve “evet, son deha benim” sözlerini duymuş ve Dali'ye daha da çok kızmıştım... Onun için hem "bu adam da ne kadar da megalomanmış" diyor bi yandan da acayip seviyordum. Çünkü onun resimlerine baktığımda düşünüyor ve sevgi hissediyordum.
Salvador Dali; adeta beynime nüfuz ediyor ve bana "gitmek İstediğin yere kadar git kızım çünkü senin uçsuz bucaksız hayallerin var; Yarat, üret, hisset; İster sözlerinle üret, ister resimlerinle ama yeter ki sanatınla üret diyordu... |
Salvadar Dali, yatağının yanından eksik etmediği tuali, sürekli bir şeyler yaratma arzusu, çalışma azmi ve disipliniyle dünya çapında bir ressamdır.
Nasıl bir hayat yaşadığı ve Mizacı hep merak edilmiştir.
1929'da Eluard ve karısı Gala, Magritte’ler ve tacir Goemans ile Cadaques’e Dali’yi görmeye giderler. Ertesi sabah kumsalda gezintiye çıkan Dali ve Gala birbirinden hoslanır ve Cadagues'den ayrılırlar, bir süre sonra kocası Eluard'dan boşanan Gala Dali'yle evlenir. (***)
Gala Dali’nin bir çok resmine de esin kaynağı olmuştur.
Dali “Aşkta, sapıklık ve ayıp denen her şeye özel bir değer veririm, bana göre her ikisi de düşüncenin ve eylemin en devrimsel şeklidir.
Aşk, bir insanın yaşamındaki biricik değerli davranıştır.”
demiş ve bu sözleriyle benim de kalbimi
kazanmıştır.
Onun benim de kalbimi kazandığını söylüyorum. Çünkü kışkırtıcı ve yapmacıklı idi, muhteşem bir konuşmacıydı ve sözleriyle insanı kışkırtıyordu.
Dali'nin “Son deha benim” ne sanatıma ne bilgime söz söyletmem, hodri meydan der gibi bir hali vardı, çalım satmaktan hoşlanıyordu. Görünürde hırslı oburluğu, oral erotizmi,ucuz,alaycı mizahı, dana eti ve ıstakoza aşırı düşkünlüğü, kamemler peynirine hayranlığı,bıyıkları,sürmeli gözleriyle iç ve dış dünyası bütünleşmiş bir sanatçıydı. |
Ben bu tip sanatçıları hem çok severim hem de çok
kızarım, İkisini bir arada, pozitivize etmek gerekirse her resim düşkünü
insanın Dali’nin çalımlarını yermesi ve daha iyisini üretme çabasında
olması gerektiği çıkarımını yapabilirim.
Dali’nin en çok çalıştığı konu, sürrealist objeler yaratmaktır. Dali’nin hayal dünyası,beklenenden daha fazla düşlere dalabilmekteydi. Bu sebeple gerçeküstücülük resimlerde tavana vurur ve sınır tanımaz. 'Duru gözlemler' ve 'bir turna kuşu tarafından ırzına geçilen piyano' isimli yapıtlarında da durum böyledir (1934).
Gizli Yaşam adlı yapıtında sanatçı, kendisini bir düş anlatıcısı haline getirmek için kullandığı yöntemden söz eder ve "günlük yaşam zorlayıcı bir esin” elde etmek için kullanılan bir laboratuardır" der. |
Dali'nin kübist stilde yaptığı resimleri Barselona’da
sergilendi. 1922’de Madrid’te San Fernando School of Fine Arts’ta eğitim
görmeye başladı. Akademi yıllarında kendine has üslubuyla yeni bir
oluşumun mimarı olabileceğini fark eden Dali'nin kendisine ve
hayallerine olan inancı gitgide güçleniyordu. Hatta öyle ki bir gün
Dali, akademi bünyesinde kendisini sınava tabii tutabilecek yetenekte
hiç kimsenin
olmadığını söyledi ve anarşist tutumları neticesinde final sınavlarından kısa
süre evvel okuldan atıldı.
Şair Federico Garcia Lorca (2) ve Film yapımcısı Luis Bunuel (3) ile iyi arkadaştı, ilk kez gittiği Paris’te Pablo Picasso ile tanıştı. Bütün bu sanatçı çevresindeki isimler mutlak onun Sanatını da etkilemiştir, tabi o da onları etkiledi.
İspanyol iç savaşı sonrasındaki politik tavrı nedeniyle diğer sürrealist arkadaşlarınca küçük burjuvaya dönüşmekle suçlanan Salvador Dali tartışmalı görüşlerini (4) şu cümlelerle ifade ediyordu;
Sürrealizmin insandan toplumdan ve sorunlarından soyutlanamaz bir akım olduğu bir gerçektir ancak Dali durup anlaşılmak için biraz çaba gösterse belki de yaratmak için yeterli zamanı kalmayacaktı diye düşünülebilir elbet. Yine de henüz 12 ve 13.yy da şiirlerinde sürrealizm olan Yunus Emre ve çok değerli bir çok sanatçıyı düşününce, bu bakış açısına biraz içerliyorum ama o da kendi gibi biri, kendi gibi bir hayat yaşamış. |
Stefan Zweig, Dali ile birlikte
Sigmund Freud’u Londra’da ziyaret eder. Haziran 1938’de psikanalizin
kuramcısı Freud’ un Dali için kullandığı sıfatlar son derece ilginç:
“Fanatik-kalpten doğru bakan gözler, inkar edilemeyecek denli teknik
yeterlilik gösteren fırça”.
"Delilerle aramdaki tek fark ,onların deli benimse deli olmayışımdır" diyor Salvador Dali.
Bu sözün üstüne ne denir Kant ‘ta”sanatçı, bilme yeteneğiyle özgürce
oynar.” diyor. Bu özgürlüğünü sınır tanımadan kullanan büyük bir dehadır Dali , cesareti ve sanatı müthiştir.
Çektiği sıkıntılar,ailesi,yaşadıklarıyla ve hatalarıyla insandır. Bir
dönem (Napolyon'un mağlubiyetini çizen Fransız ressam)
Jean Louis Ernest Meissonier
gibi bir savaş ressamını beğenmesi, Katolik ,nasyonalist
ve monarşist ideolojilerin içinde kendini kaybetmesi,bize sürrealizmin
aslında deliliğin kıyısında yapılan tehlikeli bir gezinti olduğu
söylemini hatırlatır, eh Dali’nin de bir dönem bu kıyıda tökezlediği
olmuş.
Bütün bu çelişkilerden yine onu sanatın kendisi, İspanya’nın ve dünyanın gözbebeği olan Salvador Dali sevgisi kurtaracaktı, o kendini aşmıştı ve düşleri evrenseli çoktan yakalamıştı. 1989 yılında 84 yaşında hayata veda ettiğinde bence bahtiyardı. |
Güneşli bir gün Harbiye’den Taksim’e yürüyoruz, ben sürekli sürrealist
bir şair Cemal Süreya’nın şiirini okuyorum
"Şelaleye düşmüştür zeytunun dali,
celaliyim celalisin celali.”
Hadi diyorum arkadaşıma, Dali, dali bir nazariye yapalım,arkadaşım
başlıyor.
ŞELALEYE DÜŞMÜŞTÜR ZEYTUNUN DALİ
NE GÜZEL RESSAMIMIZDIR
SALVADOR DALİ.
ZEYTİN DALLARININ ŞELALEYE DÜŞMEMESİ DİLEĞİYLE…
Belgin-Figen
Figen Füsun Pehlivan, Grafik Saati, İstanbul, 31/01/2008
Sitemizde yayınlanan Salvador Felip Jacint Dali Domenech Kliplerinden 2 ve 3. Filmler... (Video) |
|
Dali Resim ve görüntüleri; Yönetmen: Ada |
Aşağıda bahsi geçen röportajdan kısa bir bölüm (+) |
1. Clip: Ada Cartianu (Artist, Writer): I'm european writer/artist living in Chicago from 3 years. I love interesting creativity, crazy people, imagination and goodness in human hearts. |
DALI: Sokakta
imzamı almak için uğrasan bir çok insan için ben, içinde
birçok yeteneği barındıran çok özel bir insanım. Bir
sarkıcı, bir film yıldızı, çılgın bir yazar ve ressamsam
eğer, zaten onlar da bilemez ki ben neyim... |
Kronolojik olarak Salvador Dali'nin resimleri dönemleri bütün çalışmaları tüm eserleri |
||
Chronologically Salvador Dali Painting & all works - Paint, sculpture |
||
İlk Yılları - Early Years 1904 - 1929 | Sürrealist Gerçeküstücü dönem, Surreal 1929 - 1941 | Klasik yılları Classical 1941 - 1989 |
Portrait of Lucia (Retrato de
Lucia) (1918) Self-Portrait with the Neck of Raphael (1921) Self-Portrait with L'Humanitie (1923) Portrait of Luis Bunuel (1924) Figure at a Window (1925) Girl from the Back (1925) Portrait of My Father (1925) Venus and a Sailor (Homage to Salvat-Papasseit) (1925) Pierrot Playing the Guitar (1925) Figure on the Rocks (1926) Figure on the Rocks (Penya Segats) (1926) The Girl of Figueras (1926) The Bather (Beigneuse) (1928) Surrealist Composition (1928) Little Cinders (Senicitas) (1928) Bird (1928) The Spectral Cow (1928) |
The Great Masturbator (1929)
Illumined Pleasures (1929) The Invisible Man (1929) Portrait of Paul Eluard (1929) Invisible Sleeping Woman (1930) The Dream (1931) Le Spectre et le Fantome (1931) The Persistence of Memory (1931) Shades of Night Descending (1931) Gradiva Finds the Anthropomorphic Ruins (1931) They Were There (1931) Eggs on the Plate Without the Plate (1932) Angelus (1932) The Dream Approaches (1933) The Architectural Angelus of Millet (1933) Gala and the Angelus of Millet Preceding the Imminent Arrival of the Conical Anamorphoses (1933) Necrophilic Fountain Flowing from a Grand Piano (1933) The Triangular Hour (1933) Enigmatic Elements in the Landscape (1934) Masochistic Instrument (1934) Moment of Transition (1934) The Weaning of Furniture-Nutrition (1934) The Angelus of Gala (1935) Archaeological Reminiscence of Millet's Angelus (1935) Paranoiac-Critical Solitude (1935) The Horseman of Death (1935) The Anthropomorphic Cabinet (1936) Autumn Cannibalism (1936) Sun Table (1936) The Burning Giraffe (1937) The Invention of the Monsters (1937) Metamorphosis of Narcissus (1937) Sleep (1937) Swans Reflecting Elephants (1937) The Endless Enigma (1938) Impressions of Africa (1938) Spain (1938) The Enigma of Hitler (1939) Philosopher Illuminated by the Light of the Moon and the Setting Sun (1939) Daddy Longlegs of the Evening... Hope! (1940) Old Age, Adolescence, Infancy (The Three Ages) (1940) Slave Market with the Disappearing Bust of Voltaire (1940) Two Pieces of Bread, Expressing the Sentiment of Love (1940) |
The Poetry of America (1943)
Galarina (1945) One Second Before Awakening from a Dream Caused by the Flight of a Bee Around a Pomegranate (1944) Tristan and Isolde (1944) My Wife, Naked, Looking at her Own Body (1945) The Temptation of Saint Anthony (1946) Dematerialization Near the Nose of Nero (1947) Portrait of Picasso (1947) The Madonna of Port Lligat (1950) Christ of Saint John of the Cross (1951) Raphaelesque Head Exploding (1951) Asummpta Corpuscularia Lapislazulina (1952) Crucifixion (Corpus Hypercubus) (1954) Rhinocerotic Disintegration of Illissus of Phidias (1954) The Last Supper (1955) Nature Morte Vivante (Living Still Life) (1956) The Discovery of America by Christopher Columbus (1959) Meditative Rose (1958) The Ascension of Christ (1958) Portrait of My Dead Brother (1963) The Hallucinogenic Toreador (11100) Dali from the Back Painting Gala from the Back Eternalized by Six Virtual Corneas Provisionally Reflected in Six Real Mirrors (1973) |
Salvador Dali'nin dönemleri ve resimleriyle ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için http://www.moodbook.com/art/salvador-dali.html
|
Notlar ve Faydalanılan Kaynaklar
(2): Lorca (1898 - 1936); İspanya'nın Granada bölgesindeki Fuente Vaqueros kentinde doğan İspanyol şair Lorca, yüzyılının en büyük iki İspanyol şairinden biri olarak kabul edilir.
(3): Luis Bunuel (1900 - 1983) sinemada sürrealizmin yaratıcısıdır.
(4): Dali Birkaç İspanyol entelektüelle birlikte İspanyol Sivil Savaşı'ndan sonra başa geçen Francisco Franco'yu destekledi.
E.N (5): Dali'nin monarşizm savunusu politik olarak çok eleştirilmiştir. Gerçekten de yarı tanrı mitolojik kahramanların bile, eksiksiz güçlerine karşın eksikli vasıflarının yarattığı kan, nefret, acı ve savaş dolu efsaneler herkesçe bilinir. Hal böyle iken sonsuz bir irade, aşk, adalet duygusu merhamet gibi vasıflara sahip ol(a)mayan bir insanın eksikli olmasına karsın sınırsız güçlerle donatılması (gerçek yaşamda) düşünülemez bile. Bizce bu, bugünkü dünya şartlarının dışında, sonsuz adalet, barış ve sınırsız bolluk gibi kavramlarla bütünleştirilerek yapılabilecek felsefi bir tartışmanın konusu olabilir.
Ancak bu noktada Fazıl Say'ın aşağıda aktaracağımız görüşlerini de düşünerek gerçek yaşamda sözünü tekrar vurgulamakta fayda görüyoruz. Fazıl Say bir konuşmasında; Müzisyenler ve yenilikçi ressamlar köşe yazarları ve romancılar gibi gerçek yaşam üzerinden düşünemezler. Köşe yazarları ve şair olmayan edebiyatçılar daha gerçek bir dünya üzerinden konuşurken bizler hayallerimizle konuşuruz. Bu yüzden de bizlere uçuk kaçık ya da bazen deli derler. Ama bu normaldir çünkü biz konuşurken, ulaşılması gerektiğini düşündüğümüz ütopik bir dünyadan gerçek gibi bahsederiz" demişti bu söz nedeniyle belki de yanlış anlamış olabiliriz diye düşünerek editör yorumunu burada bitiriyoruz. Grafik Saati
(6): http://www.biyografi.info/kisi/salvador-dali
(7): Jean Louis Ernest
Meissonier
Fransız ressam. 1815 - 1891 tarihleri arasında yaşamıştır. yine bir
Fransız ressam olan Leon Cogniet'nin öğrencisidr. daha ziyade tarihi ve
askeri tablolar yapmıştır.
Napoleon Bonaparte'ı alpleri geçerken beyaz atı üzerinde gösteren
tablosu ve malup buyuk ordunun rusya dönüşünü anlatan tabloları en
meşhurlarıdır.
(8): Sürrealizm Sanat Ansiklopedisi- REMZİ KİTABEVİ
(9): Salvador Dali was born in Spain in 1904. Some of his more well known paintings are "The Persistence Of Memory" and "Dream Caused by the Flight of a Bumble bee around a Pomegranate a Second Before Awakening"
(10): http://www.adacartianu.com
http://www.adacartianu.com/GalleryII.html
(11): Diego Rodriguez de Silva y Velázquez (6
Haziran 1599 – 26 Haziran 1660), İspanyol ressam. Kral IV. Felipe'nin
sarayında baş ressam olarak çalışmıştır. Barok döneminin kendine özgü
ressamlarındandır ve portreleriyle ünlenmiştir. İspanyol Kralı'na olan
yakınlığı nedeniyle birçok soylunun ve saray yaşamının resimlerini
yapmıştır. Resimlerinde ışık ve gölgeyi ustalıkla kullanmıştır.
"One day it will have to be officially admitted that what we have
christened reality is an even greater illusion than the world of dreams."
-Salvador Dali